TÜRK MİLLETİ ADINA T.C . İSTANBUL NOLU İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : KARAR NO :
DAVACILAR : Rabia Sancak VEKİLİ : Av. Z.Semra Karal İncirli cad.N:83/5 Bakırköy/İST.
DAVALI : Toplu Konut İdaresi Başkanlığı/ANKARA
VEKİLİ : Av. Hülya çetin Sanlı-Av.Emine Yücel Atakent mah.2.Etap Kültür iş mer.Karşısı Halkalı/İST.
DAVANIN ÖZETİ :Davacının maliki olduğu İstanbul İli, Çatalca İlçesi, Hadımköy beldesi, Deliklikaya Köyü, parsel sayılı taşınmazın, 1164 Sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun amaçlarında değerlendirilmek üzere kamulaştırılmasına ilişkin 28.9.2006 olur tarihli 4055 sayılı işlemin; hukuka aykırı olduğu, geçerli bir planın mevcut olmadığı, kamulaştırmanın hangi amaçla gerçekleştirildiği hususunun belirtilmediği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ 1164 sayılı Kanun uyarıca kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütümü açısından ihtiyaç duyulan konut eğitim, sağlık ve turizm yatırımları ile kamu tesisleri için arazi ve arsa sağlamanın idarenin görevleri arasında olduğu,hizmetlerin verimli bir şekilde ifa edilebilmesi için özel bir yetki tanınmış olup kamu yararı doğrultusunda kamulaştırma yapılabileceği belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. Karar veren İstanbul . İdare Mahkemesi`nce önceden belirlenen ve taraflara duyurulan günlü duruşmaya davacı vekili Av..Z.Semra Karal ile davalı idare vekili Av.Emine Yücel `in geldikleri görülerek duruşmaya başlandı.Taraf1ara usulüne uygun söz verilip iddia ve savunmaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dava dosyası incelenip işin gereği görüşüldü; Dava, davacının, maliki olduğu İstanbul İli, Çatalca İlçesi, Hadımköy beldesi, Deliklikaya Köyü, parsel sayılı taşınmazın, 1164 Sayılı Arsa Uretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun amaçlarında değerlendirilmek üzere kamulaştırılmasına ilişkin 28.9.2006 olur tarihli 4055 sayılı işlemin ilgili parsellere yönelik kısmının iptali istemiyle açılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Mülkiyet Hakkı "kenar başlıklı 35.maddesinde;Herkesin mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğu bu hakların ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği hüküm altına alınmış, kamulaştırma kenar başlıklı 46.maddesinde ise, Devlet ve kamu tüzel kişilerinin kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek karşılıklarını peşin ödemek kaydıyla özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını kanunla gösterilen esas ve usullere göre kamulaştırılmaya ve bunlar üzerinde idari irtifaklar kurmaya yetkili olduğu düzenlenmiştir. 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 7. maddesinde "Kamulaştırmayı yapacak idare, kamulaştırma veya kamulaştırma yolu ile üzerinde irtifak hakkı kurulacak taşınmaz malların veya kaynakların sınırını, yüzölçümünü ve cinsini gösterir ölçekli planını yapar veya yaptırır: kamulaştırılan taşınmaz malın sahiplerini, tapu kaydı yoksa zilyetlerini ve bunların adreslerini, tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden veya ayrıca haricen yaptıracağı araştırma ile belgelere bağlamak suretiyle tespit ettirir" hükmü yer almaktadır. 1164 Sayılı Arsa Düzenlemesi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanununun 1. maddesinde bu Kanunun amacının; arsaların aşırı fiyat artışlarını önlemek üzere tanzim alış ve "atışı yapmak; konut, sanayi, eğitim, sağlık ve turizm yatırımları ve kamu tesisleri için arazi ve arsa sağlamak olduğu,bu Kanunda yazılı görevlerin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yürütüleceği 9. maddesinde "Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünün (Toplu Konut İdaresi `nin) konut sanayi, eğitim, sağlık ve turizm yatırımları ile kamu tesisleri için gerçek ve tüzel kişilere ait arazi ve arsaları ve bunlar içerisinde veya üzerinde bulunan muhdesatı Bakan onayı ile kamulaştırmaya yetkili olduğu belirtilmiştir. Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte incelenmesinden; Dev!et ve kamu tüzel kişilerinin kamu yararının gerektirdiği hallerde özel mülkiyette bulunan taşınmazları kamulaştırmaya yetkili olduğu açık olup, 1164 sayılı Kanun ile kamulaştırma yapma yetkisi tanınan davalı idareye, yapacağı kamulaştırmalarda 2942 sayılı Kanun`un öngördüğü kamulaştırma esas ve Usullerinden aykırı olarak daha geniş yetkiler tanındığı görülmektedir.Ancak 1164 sayılı kanunun 1. maddesi ile bu Kanun uyarınca yapılacak kamulaştırmalarda hangi amaçları gerçekleştirmek üzere kamulaştırma yapılabileceği tek tek sayılarak 1164 sayılı Kanun uyarınca yapılacak kamulaştırmalarda amaç unsuru yönünden bir sınırlamaya gidilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinden, davacının maliki bulunduğu Çatalca ilçesi Hadımköy beldesi, Deliklikaya Köyü, parsel sayılı toplam m2 alanlı taşınmazın 1164 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanunda öngörülen amaçların gerçekleştirilmesi amacıyla Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca 28.9.2006 olur tarihli işlem ile kamulaştırılmasına karar verilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır. Olayda, davacıya ait taşınmazların 1164 sayılı Kanun ile ulaşılmak istenen amaçlardan hangisini gerçekleştirmek amacıyla kamulaştırma yoluna gidildiği ortaya konulmadan "1164 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkındaki Kanun amaçlarında değerlendirilmek Üzere" kamulaştırma işleminin tesis edildiği görülmüştür. 1164 sayılı Kanun`un 1. maddesi ile davalı idareye, arsaların aşırı fiyat artışlarını önlemek üzere tanzim alış ve satışı yapmak; konut, sanayi, eğitim, sağlık ve turizm yatırımları ve kamu tesisleri için arazi ve arsa sağlamak amacıyla kamulaştırma yapabilme yetkisi tanınmış ise de, yapılacak kamulaştırma işlemlerinde taşınmazın Kanun maddesinde sayılan amaçlardan hangisini gerçekleştirmek üzere yapıldığı açıkça ortaya konularak ulaşılmak istenen kamu yararı belirtilmelidir. Aksi halde Anayasal bir güvenceyle korunan ve ancak kamu yararının gerektirdiği hallerde kanun ile sınırlanabilen özel mülkiyet hakkına yönelik bu işlemlerin yargısal denetimi~ hukuken olanaksız hale gelir. Bu durumda, somut ve güncel bir ihtiyaç belirtilmeden salt ileride ortaya çıkacak arsa gereksinimi gidermeye yönelik olarak yapılan kamulaştırma işleminin davacının parseline ilişkin kısmında hukuka u yarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Davalı idare her ne kadar kamulaştırmaya konu taşınmazların bulunduğu alanın geçerli bir imar planı bulunmadığını ve kendisinin yasalardan kaynaklanan planlama yetkisinin olduğunu ileri sürmekte ise de, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının 3.7.2007 tarihli yazısında kamulaştırmaya konu taşınmazların bulunduğu alanın halen geçerli ve yürürlükte bulunan 1980 onanlı 1/50.000 ölçekli İstanbul Metropolitan Alan İmar Planında tarım alanlarında kaldığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin İPT ALİNE, aşağıda dökümü yapılan aşağıda dökümü yapılan 110,80- YTL. yargılama giderleri ile AAÜ.T. uyarınca belirlenen 450,00- YTL avukatlık Ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde Danıştay nezdinde temyiz yolu açık olmak Üzere, 18.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
BAŞKAN ÜYE ÜYE
|